Select Menu

ads

Slider

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Featured Post (Slider)

Photography

Games

bize göre haber...

Portfolio

Technology

Video Of Day

Flickr Images

Contact

Join the Club

EKONOMİ

YAZARLAR

GÜNCEL

KÜLTÜR-SANAT

BİLİM-TEKNOLOJİ

SPOR

Videos



Havaların ısındığı, güneşin yüzünü gösterdiği bugünlerde  spor yapmak,  yürüyüşe çıkmak,   insana hem ruh hem sağlık açısından iyi geliyor. Sporun, doğada yürüyüş yapmanın artık bir tedavi şekli haline dönüştüğünü söyleyen Liv Hospital Sağlıklı Yaşam ve Check up Uzmanı Dr. Eren Eroğlu “Yürümek, zaman mekan tanımadan tüm koşullar altında yapılması mümkün bir spordur” diyor.
Uzm. Dr. Eroğlu yürüyüş yaparken dikkat edilmesi gereken noktaları da şu şekilde açıkladı:
“Haftanın en az dört günü yürüyüş yapılmalıdır. Kalp, ortopedik, görme gibi rahatsızlıkları olmayanlar saatte 6 kilometre, yani terletecek hızda yürüyebilir. Böylece kalp damar sistemi, bu tempoya adapte olmak için bir çabanın içine girecek hızını arttıracak ve kendine yeni bir seviye kazandıracaktır.
Yürüyüş için sabah saatleri tercih edilmeli
 Herkesin kendi biyolojik spor saati farklıdır. Egzersiz yapanlar, bunu hisseder ve bilir. Günün belirli saatlerinde performans iyiyken, başka bir saatte ulaşılabilecek tempoya yetişmek mümkün olmayabilir. Fakat sabah saatleri yürüyüş için çok tercih edilmemelidir.
Tansiyon hastaları öğleden sonra yürümeli
 Özellikle yüksek tansiyonu olanların günün ilk saatlerinde uykudan uyandıktan sonra, hormonlarının etkisi ile tansiyon daha yüksek olur. Üzerine eklenen yorgunlukla bu zorluk daha çok hissedilir. Bu nedenle yürüyüş için bu kişiler daha çok öğleden sonraki saatleri tercih etmelidir.
Yürüyüşte uygun kıyafetler giyilmeli
Yürüyüşün fayda sağlaması açısından giyeceklere ve yiyeceklere de dikkat etmek gerekir. Yürüyüş yaparken performansın iyi olmasında kıyafetlerin etkisi büyüktür. Kıyafetler terlemeyi engellememeli, buna karşılık dış şartlardan da kişiyi korumalıdır.
Soğuk havalarda yapılan yoğun spor ve yürüyüş kalp hastalığı ve yüksek tansiyon riskini arttıracağı için soğuktan korunmak önemlidir. Fakat günde yarım saat yürümek bile tansiyonun kontrol edilmesinde ve şeker hastalığının tedavisinde önemlidir.
Yumuşak ayakkabılar tercih edilmeli
Yürüyüş yaparken ayak sağlığına da dikkat edilmelidir. Uygun ve taban yumuşaklığı doğru seçilmiş spor ayakkabısı performansı arttırır.
Yürüyüş öncesi ve sonrası beslenmeye dikkat!
Yürüyüş öncesi ve yürüyüş sırasında yenilip içilenler de önemlidir. Yürüyüşten yaklaşık bir saat önce kolay sindirilebilir karbonhidrat, zinde yürüyüş yapılmasına yardımcı olur. Aynı şekilde yürüyüş sonrası da boşalan karbonhidrat depolarını kasları eritmeden doldurmak üzere bir meyve yenilmelidir.
Yürüyüş sırasında su tüketin
Su ise yürüyüş sırasında zaman gözetmeden düzenli tüketilmesi gerekir. Susama hissini beklemeden 10 dakikada bir içilecek birkaç yudum su, yürüyüşün iyi geçmesini sağlayacağı gibi yürüyüş sonrasında oluşacak yorgunluğa da engel olacaktır.
Yürüyüş sırasında güneşe dikkat!
Doğa yürüyüşlerinde güneşten etkilenmemek için gözlük takılmalı, şapka ile ya da kremlerle açık yerlerin korunması zararların oluşmasına engel olur.
Devamlı olan yürüyüş ve spor faydalıdır
Yürüyüş ve egzersiz yapmamak kadar aşırı veya yanlış yapılan uygulamalar da zararlıdır. Yürümenin ve spor yapmanın faydası sürdürülebilirliğindedir. Eğer sakatlık araya girerse faydadan çok zarar getirecektir. Bu nedenle amatör ya da profesyonel spor yapan ya da yürüyen herkesin atlamaması gereken ilk kural sakatlanmamaktır.
Yapılacak sporun ve yürümenin yoğunluğu ve süresi kişiden kişiye değişir. İnsan kendi limitlerini bilmeli ve onun sınırlarına kadar yürüyüş yapmalıdır. Kabaca söylemek gerekirse yaşa uygun kalp hızının yüzde 60 ile yüzde 80’i iyi bir egzersiz temposudur.”  (İLKHA)
- - -



Yeni yapılanma sürecine giren Google, şimdi de meşhur logosunu değiştiriyor.
ESKİSİNE GÖRE YUVARLAK HATLARA YER VERİLDİ
Yeni Google logosu eskisi gibi yine fonttan oluşuyor. Ancak yeni logoda eskisine göre çok daha yuvarlak hatlara yer verilmiş. Buna ek olarak son "e" harfinde ufak bir döndürme de yapılmış. Renklerde ise herhangi bir değişiklik göze çarpmıyor.
- - - -



Medical Park Tarsus Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Tunç, klimanın ekranındaki dereceden ziyade ortam ısısının önemli olduğunu belirterek, içerideki sıcaklığın 26 derece, nemin ise yüzde 35-40 oranında olması gerektiğini söyledi.
Oda nemlendirilmeli
Klima kullanılan yerlerde oda termometresiyle sıcaklığın, nemölçerle de nemin takip edilmesini öneren Dr. Ali Tunç, “Hava akımının hızlı olmaması için klima fan sisteminin düşük seviyelerde çalıştırılması gerekiyor. Öte yandan havanın kurumaması için su buharı yöntemiyle odanın nemlenmesi sağlanabilir.” dedi.
Zatürreye bile yol açıyor
Mevsim geçişlerinde ve mevsim ortasında klima bakımı yapılması gerektiğini de ifade eden Tunç, “Ayrıca filtreler haftalık temizlenmeli. Yeteri kadar bakım yapılmazsa ve filtre temizlenmezse lejyonella ve mikoplazma gibi bakterilere bağlı üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere birçok farklı enfeksiyonlar gelişebilir. Cilt kuruluğu ve normalde yazın görülmeyen zatürre bile görülebilir.” diye konuştu. (İLKHA)
- - -


Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması verilerine göre, Bilgisayar ve internet kullanım oranları 2015 yılı Nisan ayında 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla yüzde 54,8 ve yüzde 55,9 oldu. Bu oranlar erkeklerde yüzde 64 ve yüzde 65,8 iken, kadınlarda yüzde 45,6 ve yüzde 46,1’dir. Bilgisayar ve internet kullanım oranları, 2014 yılında yüzde 53,5 ve yüzde 53,8’di.
On hanenin yedisi internet erişim imkanına sahip
Türkiye genelinde İnternet erişim imkanına sahip hanelerin oranı 2015 yılı Nisan ayında yüzde 69,5 oldu.
Evden internete erişimi olmayan hanelerin yüzde 59,5’i evden internete bağlanmama nedeni olarak internet kullanımına ihtiyaç duymadıklarını belirtti. Bunu yüzde 44,7 ile internet kullanımının yeterince bilinmediği, yüzde 38,5 ile bağlantı ücretlerinin yüksekliği takip etti. 

Genişbant internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı yüzde 67,8 oldu. Buna göre, hanelerin yüzde 37,4’u sabit genişbant bağlantı (ADSL, kablolu internet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken, yüzde 58,7’si mobil genişbant bağlantı ile internete erişim sağladı. Darbant bağlantı ise hanelerin yüzde 2,7’sinde internet erişimi için kullanıldı.

Hanelerin yüzde 96,8’inde cep telefonu var
Hanelerin 2015 yılı Nisan ayında yüzde 96,8’inde cep telefonu veya akıllı telefon bulunurken, sabit telefon bulunma oranı yüzde 29,6 oldu. Aynı dönemde hanelerin yüzde 25,2’sinde masaüstü bilgisayar, yüzde 43,2’sinde taşınabilir bilgisayar ve yüzde 20,9’unda İnternete bağlanabilen TV bulunuyor.

İnternet kullanım amaçları arasında sosyal medya ilk sırada yer aldı 
İnternet kullanım amaçları dikkate alındığında, 2015 yılının ilk üç ayında internet kullanan bireylerin yüzde 80,9’u sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşırken, bunu yüzde 70,2 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, yüzde 66,3 ile sağlıkla ilgili bilgi arama, yüzde 62,1 ile kendi oluşturduğu metin, görüntü, fotoğraf, video, müzik vb. içerikleri herhangi bir web sitesine paylaşmak üzere yükleme, yüzde 59,4 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama takip etti.
İnternet en çok evde kullanıldı
İnterneti 2015 yılının ilk üç ayında kullanan 16-74 yaş grubu bireylerin yüzde 87,1’i evde kullandı. Bunu yüzde 42,5 ile işyeri, yüzde 37,7 ile akraba, arkadaş evleri, yüzde 29,2 ile alışveriş merkezi, havaalanı, vb. kablosuz bağlantının yapılabildiği yerler takip ederken, internet kafede kullanım oranı yüzde 10,6 oldu. 

Ev ve iş yeri dışında internet kullanımı için taşınabilir cihaz kullanımı arttı
İnterneti 2015 yılının ilk üç ayında kullanan bireylerin yüzde 74,4’ü ev ve işyeri dışında internete kablosuz olarak bağlanmak için cep telefonu veya akıllı telefon kullanırken, yüzde 28,9’u taşınabilir bilgisayar (dizüstü, netbook, tablet vb.) kullandı. Bu oranlar 2014 yılının aynı döneminde sırasıyla yüzde 58 ve yüzde 28,5 idi.
İnternet kullanan bireylerin yüzde 53,2’si e-devlet hizmetleri kullandı
İnterneti 2014 yılı Nisan ayı ile 2015 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde kullanan bireylerin kişisel amaçla kamu kurum/ kuruluşları ile iletişime geçmek veya kamu hizmetlerinden yararlanmak için interneti kullanma oranı yüzde 53,2 oldu. Bu oran önceki yılın aynı döneminde (2013 Nisan-2014 Mart) yüzde 53,3’tü. Kullanım amaçları arasında kamu kuruluşlarına ait web sitelerinden bilgi edinme yüzde 50,5 ile ilk sırayı aldı. 

İnternet üzerinden alışveriş arttı
İnternet kullanan bireylerin internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı yüzde 33,1 oldu. Önceki yıl İnternet üzerinden alışveriş yapanların oranı ise yüzde 30,8’di.
İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin 2014 yılı Nisan ile 2015 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde yüzde 57,4’ü giyim ve spor malzemesi, yüzde 27’si seyahat bileti, araç kiralama vb, yüzde 25,5’i ev eşyası (Mobilya, oyuncak, beyaz eşya vb), yüzde 22,4’ü elektronik araçlar (Cep telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı vb.), yüzde 18,4’ü kitap, dergi, gazete (e-kitap dahil) aldı. 

İnternet üzerinden 2014 yılı Nisan ile 2015 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde satın alış ya da sipariş veren bireylerin yüzde 23,2’si sorun yaşadı. En çok karşılaşılan sorun türleri teslimatın belirtilenden daha yavaş olması yüzde 47 ve yanlış veya hasarlı ürün veya hizmetin teslim edilmesi yüzde 45,4 oldu.

Düzenli internet kullanıcısı arttı
Son 3 ay içerisinde İnternet kullanan bireylerden İnterneti hemen her gün veya haftada en az bir defa kullanan bireylerin oluşturduğu düzenli İnternet kullanıcı oranı 2015 yılının ilk üç ayında yüzde 94,2 oldu.  (İLKHA)
- - -


“Gerçek sevgi; akrabalık bağı ile değil, sevgi bağı ile olur.”  Hz. Ali (r.a)
Tüm yalnızlıkların kaynağı sevgi ırmağında, çölün serabına yakalanmamızdır.
Ne kadar suya kanmak için yalvarsak, adımlarımızda sevgi emareleri yoksa, isteksiz veyahut sevgiyi yakalamakta, çabalamaktan uzaksa… Ne denilebilir ki… Kendimizi kandırıyoruz…
Der ki Peygamberimiz (s.a.v.) seven sevdiğine sevdiğini söylesin.
Kalpte, en derin mabedimizde, veryansın eden hislerimizi kim nereden bilebilir ki…Ama zor sevdiğini söylemek. Kırıntılarına muhtaç olmak dahi…
Sevgiden kasıt sadece aşk diyarının çiçeklerini koklamak değil, insani kemalatın rüknü olan insanı Yaradandan ötürü sevmek…
Sevmek sadece sevginin saltanatında değildir. Onda ayrılık çırpınır, özlem hare hare yanar, gözyaşları tutuşur ve ırak diyarlara bir sitem, bir selam yollar vefaya eş…
Sevmek, sevilmek ister insan
İnan bir gönülde bulunmak, dünyaya han olmaktan yeğdir…
- -

Sosyal medya öyle bir mecra ki her ferdin, her telden nabzına şerbet verebiliyor. Her çeşit bilgiden tutun da video, spor, eğlence gibi bir çok alanda insanları ön plana çıkarabilecek bir derya… Bu deryada balık misali şairler de kendi nasibini aramakta. Nicelerinin başladığı bu yokuşta nefesleri yetmese de… Emek ve alın terlerini kelimelere döken vefalı kalemler… Ufuklarımızı açarak bizlerin dert yükünü omuzlarında taşımaktalar şimdilerde…

Omuzlarında dert yükünü taşıyan muzdarip gönüllere…
 İşte yeni dönem sosyal medya şairlerimiz:
Kahraman Tazeoğlu/Başka:

Tazeoğlu hakkında kelama pek ihtiyaç yok aslında… Onu sizler şiirlerinden, hikayelerinden, romanlarından tanırsınız… Çoğunuzun şiirlerini paylaştığı sosyal medyada tanıdık bir sima. Onun şiirlerinde derin, içten bir gönlün veryansınlarını duyarsınız.
Dizeleri, seciyeleri bir ufuk noktasında denizin rengarenk ışıltıları gibidir… Her sözünde gözleriniz kamaşır, dalar gidersiniz.
“Şimdi ne bugünsün ne yarın, olsa olsa
Sadece bir yarım… Ya da eksilen yanım…      ”
Kadim Dolunay/ Fas-ı Aşk:
 
Diğergam şiirlerin gönlü onda bulunur… Sosyal medyanın desteğini alarak çıkarmış olduğu Fasl-ı Aşk geniş kitlelerce alıcı buldu. İlk defa bir şiir kitabının bu kadar alıcı bulmasına şahit oldum.
Fasl-ı Aşk beşeri aşkın muhabbetinden tutunda ilahi aşka yönelişin çizgisi adeta…
“Bir hayal kur bize; senin ve sonsuz…
Ne garip bir yol dünya; derin ve O’nsuz…”
dizelerinde bu çizginin izlerini görmekteyiz… Fasl-ı Aşk sizlere içimizdeki Mecnun ve Leyla’yı sunuyor…
Emre Gökçe/Gayb:


Hüznün senaristi… Bizlere aşkın yaşanmış hüzünlerini veriyor… Sizler de onu okudukça acılarınızdan bir parça yudumlayacak, kendi sesinizin iç soluklarını duyacaksınız…
“Git,
Aramıza kentler, geceler, insanlar sok!
Ama… Bilesin,
Ah’ın ulaşamayacağı mesafe yok!

Ramazan Ateş/Müptela:



Müptela şair… Yalnızlığın… Vuslata değer bekleyişlerin sesi… Onda aradığınız değil kaybettiğiniz sevdalar saklı. Ağlayışlarını gömdüğü şiirlere, mısralarında titreyişlere şahit olacaksınız…
“Andım yine seni efkarım var,
Gözlerin düşlerimde sabahlar…”
Yalnızlığın yetimliğe vurduğu şiirlerine müptela olacaksınız…
“Git sen de git
Gitsinler gözlerin de
Gökyüzünü bana bırak, yağmuru bana, bir yudum çayı…
Beni bana bırak…”
Ertuğrul Bayam/Şairle Şiirlerle Veda edermiş :

Efsuni bir soluk… İç dileklerimizi , gözyaşımızı, duygularımızın infialini, mefkurelerimizin, hayallerimizin hicranını kendine has üslubuyla manevi bir vecihle dizelerini sahilimize vuruyor.
“Bir seccadenin yalnızlığıdır benimki
Hem de çevremde bu kadar müslüman varken…”
Olcay Derecik/Cam Buğusu Ressamı:

Farklı bir realitenin veryansını…
“Tek sevenim sen ol…
Geri kalan dünya nüfusuna konuyu ben açıklarım…”
Sözleriyle bu realiteyi ufkunda kendi renkleriyle boyamış… Bir cam buğusundan hayata bakmakta… Bizleri bu pencereden bir o kadar çocuksu bir o kadar yaşlı yüreğiyle ağırlamakta.
Kalender Yıldız/Kuklacı:
 
Arayışlarını imgeleriyle yoğuran, hayranlık uyandırıcı bir üslup mimarı. Kuklacı şiirindeki “arama annemdeki yüzümü..” dizeleri insanı alıp götüren deruni bir ağırlıkta. Düşünürken adeta kaybolup gidiyor… Eşsiz bir üslup ve mizansellik…
“Gözlerinde tuz erittim
Dudağımda soldu kardelen
Kırgın ve mülteci
Her şehir tanır beni
Söyle aşk
Hangi yol sana çıkar…”
Halis Karabenli/Dudağımdaki His Son’suz:
 
Ötelerin şiirinden bir yudum alan şair… Umursamaz çocukluklara bir adam kiyafeti giydirir şiirleri… Ucuz kelimeleri baş tacı edip ufkunda  dolandırır ve sizlere rengarenk çizgiler sunar…
“Sabır, çok can acıtır fakat kefaretidir beklediğinin
Çünkü yalnızca, ucuz olandan vazgeçilir…”
Ziya Paşa Akyürek/Başka Dert:

Güller arasında kul olma derdinde, bir şair gurbet ilinde…Iraklık yaşıyor kendi içinde… Yürekte dua olan dertler misali, Zikrediyor her an vuslat dilinde…
“Sinemi içime çektikçe çekiyorum
Ayrılık değil derdim, güle yaş dokuyorum…”
Talha Bora Öge/Siyah:

Gölge şair… İçimizdeki ve bütün sair duyguların yansımaları, dizelerinde… İnancın gölgesinde bir şair… Ona giden yollar ardına vurulur…
“Öyle başını alıp gidince bitmez…
Alabiliyorsan kalbini de al git …   ”
İbrahim İnecik/Ölü Kentin Kitabı:
 

Suskunluğun şiirleri… En büyük yalnızlıklardan arta kala suskunluklar şimdi onun dizelerinde ses veriyor…
“Payıma düşen yalnızlığın,
Ömrümün sus payı şimdilerde…”
Kalabalıklar içindeki yalnızlığımızı paylaşıyor dizelerinde…

M.Ferhat Kurman/Melal:
 

Adsız.png

Dizeleri, anadolunun bağrı gibi yaslandığımız analarımızın ak sütü gibi… Saf ve temiz…Bir Yavuz Bülent, bir Abdurrahim Karakoç görürsünüz dizelerinde…
“Efendim aramıza girdi hiç girmeyecek nifaklar.
Gel Efendim, Miraçtan gelir gibi,
Hiradan gelir gibi,
Taiften gelir gibi.
Gel ki türküler yakıyor nesl-i cedid bir ağızdan,
Bütün yalanlar yıkılsın nur doğsun her yandan.
Riyalarla olsa da özlüyoruz Efendim,
Her sabah yollarını gözlüyoruz Efendim…”
- - - -


Hüviyetten ve karakterden yoksun insanların nasıl tel tel döküldüklerine bugün şahidiz. Öylesine çok adam gibi adamlara ihtiyacımız var ki… Kalıplarının adamlarına…

Karaktersizliği ne kadar da ruhumuzun en derin mabedine hapsetmişiz…
Ve ruhumuzun tekrar dirilmesi için galiba büyük acılara, dertlere ve feryatlara gark olmamız gerek…

O nedenle zamanın büyük insanları, kahramanları milletin küllerinden doğmuş, yeni bir soluk getirmiştir.

Zorlu günler yaşamadan rahatlığa, beklenen günlere kavuşmak şu an bir hayli zor…

Bir milletin feryadını duyacağımız an
Mabedinde yeni çiçekler açtığını gördüğümüz zamandır…

O acıyla debreşir, iki büklüm olur, sabah akşam ancak o vicdanın sitemlerine cevap vermeye çalışırsak, gece nöbetleri tutarak bir nebze bir soluk alacağımıza… ancak o zaman bir afiyet bulacağımıza kuşkumuz yok…

Bu da geçer ya HU diyerek sarılmak gerek Allah’ın ipine…

Gevşeklik göstermek, yoldan dönenlerden olmak, gerisin geriye kaçmak bizi ancak o yolda felakete sürükleyecektir…

Nasıl sahabe efendilerimiz anlatıldığı üzre biraz olsun gevşeklik göstermişler, ruhları onları kabzetmiş adeta bedenleri onlara dar gelmiştir…Aynı hal ve tavrı örneklem olarak sunacak olursak , bugün onun divanına durup fiili bir sabır göstermeliyiz.

Ufkumuzda duanın ümitlerine yelken açmalıyız. Gelecek fetihler belki de bizim için… Bugün çektiğimiz cefa, aşağılanma, küçük görülme, sindirilme politikaları büyük bir dönüşe gebe…
Ve güneş nice zaferlere ışık tutmak için beklemekte…

Hamiyetperver, kadirşinas, samimiyetin doruklarında yetimi koruyan, gözleri aminli nice şefkat kahramanlarını biliriz…

Size kalkan eller elbet Takdir-i İlahi de en büyük ecramıyla karşılık görecektir.

Allah Gafur’dur, Rahim’dir.

Ramazan Ateş
- -






1 Eylül av yasağının kalkmasıyla birlikte "Vira Bismillah" diyerek teknelerle İstanbul'dan denize açılan balıkçılar kasalar dolusu balıkla sezonun açılmasıyla hizmete giren Avrupa'nın en büyük hali olduğu belirtilen Gürpınar Su Ürünleri Hali'ne geldi.
"Vira Bismillah" diyerek sezonun ilk gününde balıkçılar, ağlarını bereketli bir yıl dileğiyleMarmara ve Karadeniz'in serin sularıyla buluşturdu.


PAZARLIK SESLERİ YÜKSELDİ
Saatler süren avın ardından balıklarla dolan ağlarını çekerek ekmek teknelerinin dümeniniGürpınar Su Ürünleri Hali'ne kırdılar. Burada balıklar kasalara yüklenirken satıcılarla sıkı pazarlıklar yapıldı.
BALIKÇILAR YENİ SEZONDAN UMUTLU
Bir balıkçı yeni sezon için, "İyi olacak gibi. Bu sene güzel görünüyor. Ama bugün hava esiyordu, birkaç güne daha iyi olacak inşallah" dedi.
AVRUPANIN EN BÜYÜK HALİ
Kumkapı Balık Hali'nin taşındığı Gürpınar Su Ürünleri Hali de yeni balık avı sezonunun açılmasıyla birlikte hizmete girdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İştirak Şirketi ÖZİDAŞ tarafından işletmeciliği yürütülecek olan 452 bin metrekare alana kurulu, 80 gemi 800 araç ve 250 ton/gün ürün kapasiteli tesisin, Avrupa'nın en büyük hali olduğu belirtiliyor.
NELER VAR NELER
Geleneksel satış yönteminden elektronik müzayede satış yöntemine geçilecek olan halde,restoranlar, perakende satış noktaları, dinlenme alanları, süs havuzları, yürüyüş parkurları, konferans salonları, cami, banka ve otopark gibi alanlar da mevcut.
Alıntıdır...Haberler.com
- - -

En yüksek aylık reel getiri, Euro’da gerçekleşti. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi yüzde 1,08 oranında reel getiri sağladı. Buna karşılık külçe altın yüzde 1,42, Amerikan Doları yüzde 1,24, mevduat faizi yüzde 0,70 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,43 oranında yatırımcısına kaybettirdi.
TÜFE ile indirgendiğinde ise BIST 100 Endeksi yüzde 1,63 ve DİBS yüzde 0,12 oranında reel getiri sağlarken, külçe altın yüzde 0,89, Amerikan Doları yüzde 0,70 ve mevduat faizi yüzde 0,16 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

Amerikan Doları üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3,82, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 4,04 oranıyla yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, BIST 100 Endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,39, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 4,19 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 15,10, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,65 oranında yatırımcısına en yüksek kazancı sağladı. Aynı dönemde mevduat faizi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,86, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 2,24 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri Amerikan Doları’nda gerçekleşti
Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde Amerikan Doları; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 18,90, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 17,17 oranında yatırımcısına en fazla reel getiriyi sağladı. Diğer taraftan, Euro Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3,51, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 4,91 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.  (İLKHA)
- - -



ARZ
ARZ YAYINLARI
ARZ HABER
ARZ DERGİSİ
ARZ KİTAP
ARZ TV
ARZ FİLM
ARZ MÜZİK
- - - - - - -






HABER





HABER ARZ, HER ZAMAN DOĞRUNUN, HAKLININ VE MAZLUMUN TARAFI OLMASI ÜMİDİYLE...

Ramazan ATEŞ

[ Dünya yaşamak için tehlikeli bir yer; kötülük yapanlar yüzünden değil, durup seyreden ve onlara ses çıkarmayanlar yüzünden. Albert Einstein]
- - -